the audience

English-Turkish Translation

  1. dinleyiciler
  2. seyirciler
  3. toplantıda hazır bulunanlar
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be sitting among the audience
dinleyiciler arasında oturmak Verb
get across with the audience
dinleyicilerle iletişim kurmak Verb
grip of a play on the audience
bir sahne oyuncusunun seyirciyi büyülemesi
introduce a lecturer to the audience
bir konuşmacıyı dinleyicilere tanıtmak Verb
mass of the audience
dinleyici kitlesi
member of the audience
dinleyici
member of the audience
seyirci
plaudit of the audience
seyircinin alkışı
strike a responsive chord among the audience
dinleyicilerden tepki almak Verb
tailor a play for the audience
bir oyunu halkın zevkine göre sahneye koymak Verb
those in the audience
hazirun
win the applause of the audience
seyirci ve dinleyicilerin alkışıni almak Verb
win the applause of the audience
seyirci ve dinleyicilerin alkışını almak Verb
appeal to the feelings of an audience
bir dinleyici kitlesinin hoşuna gitmek Verb
have audience with the prime minister
başbakanla konuşmak Verb
hold the attention of an audience
dinleyicilerin dikkatinıçekmek Verb
kindle the interest of an audience
bir dinleyici kitlesinin ilgisini çekmek Verb
the Sultan's audience hall
arz odası Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database